Akciğer kanserine moleküler tedavi
Kasım ayı tüm dünyada 'Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı', 17 Kasım ise 'Akciğer Kanseri Farkındalık Günü' olarak kabul ediliyor. Bu kapsamda Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Medikal Onkoloji Bölümü'nden Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Akın Öztürk, akciğer kanserinde hedefli tedaviler konusunda bilgi verdi. Doç. Dr. Öztürk, "Tütün ve tütün ürünleri ile yakın ilişkisinin iyi bilindiği akciğer kanseri, yüzde 60 ileri evrede tanı alır. İleri evre akciğer kanserlerinde 5 yıl içindeki ölüm oranları yaklaşık yüzde 96,3 olarak hesaplanmıştır" dedi.
AKILLI MOLEKÜLER İLAÇLAR
Doç. Dr. Öztürk, kanserli hücreler, hücre çekirdeğindeki DNA'ya kontrolsüz çoğalma sinyali gönderen yolaklar üzerinden gerçekleştiğini belirterek, "Bu yolakların baskılanmasının kanser hücrelerinin büyüme ve çoğalmasını durdurduğu görülmüştür. Akciğer kanser hücresinin büyüme ve çoğalmasını artırdığı iyi bilinen bu yolaklar maalesef ki her akciğer kanserinde tespit edilemez. Sinyal yolağının aşırı çalıştığı hastalarda ise bu yolağı durduran ilaçlar mevcuttur. Sinyal yolağının aşırı çalışması neticesinde akciğer kanserinin ilerlediği görülen hastalarda, yolağın özelliğine göre ilaç seçimi yapılabilmektedir" dedi. Hedefli tedavilerin aşırı çalıştığı belirlenen sinyal yolağını durduran, özel ilaçlar olduğunu belirten Doç. Dr. Öztürk, "Bu açıdan bu ilaçlara, hedefli tedaviler ya da akıllı moleküler ilaçlar denilmektedir. Her ne kadar hedefli tedavi yapılabilen hasta sayıları az sayıda olsa da bu hedefli tedavileri kullanabildiğimiz hastalarda tedavi sonuçları alışılmış kemoterapi ilaçlarına kıyasla hem daha iyi, hem de tedaviye bağlı yan etkiler çok daha az sıklıkta görülmektedir" dedi.
Doç. Dr. Akın Öztürk
EN ÇOK ERKEKLERDE GÖRÜLÜYOR
MEHMET Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ali Çetinkaya da kansere bağlı ölümler içerisinde akciğer kanserinin yılda 1.69 milyon kayıp ile tüm dünyada ilk sırada yer aldığının altını çizerek, şu önemli bilgileri verdi: "2020 yılında dünyada yılda 2,2 milyon, Türkiye'de ise yaklaşık 41 bin yeni akciğer kanseri hastası tespit edilmiştir. 5 yıllık hayatta kalma oranları yüzde 20'lerin altında izlenmektedir. Ne yazık ki takip eden yıllarda bu sayıların daha da artması beklenmektedir. Türkiye, erkeklerde tüm dünyada akciğer kanserinin en sık görüldüğü ülkedir."
Uzm. Dr. Ali Çetinkaya
SİGARA BAŞ AKTÖR
En önemli risk faktörünün tütün kullanımı olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Çetinkaya, şöyle dedi: "Dünya çapındaki kanser ölümlerinin yüzde 22'sine, akciğer kanserinden kaynaklı ölümlerin ise yüzde 71'ine neden olmaktadır. Sigara ve son yıllarda gençlerde kullanımı artan elektronik sigara, akciğer kanserine yol açan en önemli nedendir. Genetik faktörler, radon gazı, asbest, çevresel toksinler gibi etkenlerde risk olarak kabul edilmektedir. Ancak yapılan çalışmalar, ülkemizde görülen akciğer kanserlerinin yüzde 90'ının sigara nedeniyle ortaya çıktığını gösteriyor. Çok sigara içen kişide risk yüzde 30'lara çıkarken, hiç sigara içmeyen kişinin akciğer kanserine yakalanma riski yüzde 1'den daha düşük. Sigaranın bırakılmasıyla kanser gelişme riski hızla azalmaya başlamaktadır. Sigarayı bıraktıktan 10 yıl sonra, akciğer kanseri riskinin yüzde 50 oranında azaldığı görülmektedir. Riskli gruptaysanız kanser tarama programlarına katılmanız faydalı olacaktır."
Haber Kaynak : SABAH.COM.TR
"Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır."
AKILLI MOLEKÜLER İLAÇLAR
Doç. Dr. Öztürk, kanserli hücreler, hücre çekirdeğindeki DNA'ya kontrolsüz çoğalma sinyali gönderen yolaklar üzerinden gerçekleştiğini belirterek, "Bu yolakların baskılanmasının kanser hücrelerinin büyüme ve çoğalmasını durdurduğu görülmüştür. Akciğer kanser hücresinin büyüme ve çoğalmasını artırdığı iyi bilinen bu yolaklar maalesef ki her akciğer kanserinde tespit edilemez. Sinyal yolağının aşırı çalıştığı hastalarda ise bu yolağı durduran ilaçlar mevcuttur. Sinyal yolağının aşırı çalışması neticesinde akciğer kanserinin ilerlediği görülen hastalarda, yolağın özelliğine göre ilaç seçimi yapılabilmektedir" dedi. Hedefli tedavilerin aşırı çalıştığı belirlenen sinyal yolağını durduran, özel ilaçlar olduğunu belirten Doç. Dr. Öztürk, "Bu açıdan bu ilaçlara, hedefli tedaviler ya da akıllı moleküler ilaçlar denilmektedir. Her ne kadar hedefli tedavi yapılabilen hasta sayıları az sayıda olsa da bu hedefli tedavileri kullanabildiğimiz hastalarda tedavi sonuçları alışılmış kemoterapi ilaçlarına kıyasla hem daha iyi, hem de tedaviye bağlı yan etkiler çok daha az sıklıkta görülmektedir" dedi.
Doç. Dr. Akın Öztürk
EN ÇOK ERKEKLERDE GÖRÜLÜYOR
MEHMET Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ali Çetinkaya da kansere bağlı ölümler içerisinde akciğer kanserinin yılda 1.69 milyon kayıp ile tüm dünyada ilk sırada yer aldığının altını çizerek, şu önemli bilgileri verdi: "2020 yılında dünyada yılda 2,2 milyon, Türkiye'de ise yaklaşık 41 bin yeni akciğer kanseri hastası tespit edilmiştir. 5 yıllık hayatta kalma oranları yüzde 20'lerin altında izlenmektedir. Ne yazık ki takip eden yıllarda bu sayıların daha da artması beklenmektedir. Türkiye, erkeklerde tüm dünyada akciğer kanserinin en sık görüldüğü ülkedir."
Uzm. Dr. Ali Çetinkaya
SİGARA BAŞ AKTÖR
En önemli risk faktörünün tütün kullanımı olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Çetinkaya, şöyle dedi: "Dünya çapındaki kanser ölümlerinin yüzde 22'sine, akciğer kanserinden kaynaklı ölümlerin ise yüzde 71'ine neden olmaktadır. Sigara ve son yıllarda gençlerde kullanımı artan elektronik sigara, akciğer kanserine yol açan en önemli nedendir. Genetik faktörler, radon gazı, asbest, çevresel toksinler gibi etkenlerde risk olarak kabul edilmektedir. Ancak yapılan çalışmalar, ülkemizde görülen akciğer kanserlerinin yüzde 90'ının sigara nedeniyle ortaya çıktığını gösteriyor. Çok sigara içen kişide risk yüzde 30'lara çıkarken, hiç sigara içmeyen kişinin akciğer kanserine yakalanma riski yüzde 1'den daha düşük. Sigaranın bırakılmasıyla kanser gelişme riski hızla azalmaya başlamaktadır. Sigarayı bıraktıktan 10 yıl sonra, akciğer kanseri riskinin yüzde 50 oranında azaldığı görülmektedir. Riskli gruptaysanız kanser tarama programlarına katılmanız faydalı olacaktır."
Haber Kaynak : SABAH.COM.TR
"Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır."