Bozdağ Film Platoları Ramazan Bayramı’nda ziyaretçilere açıldı
Özel tarihi dizilerin çekildiği Beykoz'daki Bozdağ Film Platoları, Ramazan Bayramı'nda da kapılarını ziyaretçilere açtı.
Konserler, söyleşiler ve atlı gösterilerin yapıldığı yaklaşık 200 dönümlük arazide, geleneksel ürünlerin satıldığı çarşı, cam atölyesi, geleneksel kıyafetlerle fotoğraf çekilme ve demir dövme alanları da ziyaret edenlerin beğenisine sunuluyor.
Bozdağ Film Yönetim Kurulu Başkanı, yapımcı ve senarist Mehmet Bozdağ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, platoda çekilen "Diriliş Ertuğrul", "Kuruluş Osman" ve " Aziz Mahmud Hüdayi: Aşkın Yolculuğu" dizilerinin dünyanın dört bir yanında beğeniyle izlendiğine işaret etti.
"Büyük bir gösteri merkezi inşa ettik"
"Kuruluş Osman" dizisini 110 ülkeye ihraç ettiklerini aktaran Bozdağ, "Bu tür projeler sadece bir dizi ihracı değil, aynı zamanda kültürümüzün, medeniyetimizin, tarihimizin, dünyanın dört bir yanında öğretilmesi ve insanların medeniyetimize, tarihimize merak duyması, sevmesi demek. Dünyanın dört bir yanında da başarılı olduk." dedi.
Daha önce Bozdağ Film Platolarını 40'a yakın devlet başkanının ziyaret ettiğine dikkati çeken Bozdağ, şunları kaydetti:
"İlk başladığım günden itibaren büyük bir hayalim vardı. Bir gün platformumuzu ABD'deki örnekler gibi izleyicilere açabilmek, insanlar gelsin ziyaret etsin, o tarihi dünyaya bir yolculuk yapsın hayalim vardı. Pandemi öncesi açacaktık ama maalesef iki, üç yıl hayallerimizi ertelemek zorunda kaldık. Geçen yıl haziranda hikayemizi başlattık ama esas büyük hazırlığı bu bayram yaptık. Büyük bir gösteri merkezi inşa ettik. Dünyanın en önemli atlı gösterilerinden bir tanesini izleyicilerimiz görmüş olacak. İnsanlar burayı ziyaret ederek, o dönemin yemeklerini yiyebilecek, o coğrafyayı, toprağı, şehirleri, kaleleri, çadırları, yurtları, yaşam biçimlerini neredeyse yaşayacak."
Mehmet Bozdağ, heyecanlı olduklarını ve platoya dünyanın dört bir yanından ziyaretçi beklediklerini dile getirerek, bayrama özel geniş yelpazede etkinlik programı hazırladıklarını vurguladı.
Platonun aynı zamanda Türk kültürünün ihraç edildiği önemli noktalardan birisi olduğunun altını çizen Bozdağ, "Yaptığımız işten çok mutluyuz. Burası 365 gün açık. Dünyanın dört bir yanından ziyaretçiler geldiği için bir planlama yapılıyor. Türkiye'den de çok ziyaretçimiz geliyor. O yüzden bir kısıtlama yapmadık. Bayramda seyircilerimizi birçok sürpriz bekliyor." diye konuştu.
"Türkiye'nin neredeyse en zor setinde bulunuyoruz"
Platodaki söyleşide hayranlarıyla bir araya gelen "Kuruluş Osman" dizisi oyuncularından Belgin Şimşek de dizide keyifli bir süreç geçirdiklerine değinerek, "Türkiye'nin neredeyse en zor setinde bulunuyoruz ama herkesin çok gönül vererek çalıştığı bir set burası. O yüzden dizi reyting rekorları kırıyor. Dünya çapında bir üne sahip. Tek sebebi, herkesin gerçekten gönlünü ortaya koyarak sette çalışıyor olması." değerlendirmesini yaptı.
Şimşek, bugünün insanına o dönemin ortamını görme imkanı sunulduğuna dikkati çekerek, sözlerine şöyle devam etti:
"Canlandırdığımız karakterler tarihi bir yansıma. Bize yani o dönemde asla bulunamayacak olan kişilere, o dönemi tatma keyfi veriyor. Bizim için çok değerli, kıymetli bu yüzden. Güzel, pozitif tepkiler alıyoruz. Çünkü Alaeddin ve Gonca çok sevildi. Hakkını verebilirsek ne mutlu bize. Gerçekten canımızı dişimize takıp çalışıyoruz. Sürekli ormanda ve ovalarda olduğumuz için yağmur, çamurda çekmeye çalışıyoruz."
"Kuruluş Osman" dizisi oyuncularından Faruk Aran da diziye başlamadan önce özel bir eğitimden geçtiklerini belirterek, sette hava şartlarının kendilerini çok zorladığını kaydetti.
Canlandırdığı karakterin konuşma tarzının hayatına yansıdığını sözlerine ekleyen Aran, "Normal hayatımda bile 'gelesin' falan diye konuşmaya başladım. İster istemez ağzımdan çıkıyor. Mesela 'amma' demeye başladım konuşurken." ifadelerini kullandı.
"Her yemeğin ayrı bir hikayesi var"
Bozdağ Film Platolarında Anadolu mutfağından önemli yemekler de ziyaretçilere sunuluyor.
Şef Hüseyin Bölük, her yemeğin bir hikayesi olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
"Misafirler de bu hikayenin bir parçası yapılmalıdır. Bizim Anadolu mutfağının çok kadim bir geçmişi var. Selçuklu, Osmanlı ve günümüze gelene kadar çok farklı medeniyetlere, uygarlıklara ev sahipliği yaptığı için çok zengin bir mutfağımız var. O yüzden her yemeğin de ayrı bir hikayesi var. Eski ekipmanlarla değirmenle kara kazanlarla dibeklerle düvenlerle misafirlerimize servis yapıyoruz. Yemeklerin hikayesini anlatıyoruz. Bilinçli bir şekilde yemek yemelerini, gastronomi hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlıyoruz. Esasında köy hayatını bilen, köye gitmiş, köyde yaşamış kişilerin çocukluğuna gitmelerine de vesile oluyoruz."
Bozdağ Film Platoları'nda 14 Nisan'a kadar Türk dünyası müzik kültürü ve özel atlı şovlarla izleyicilere tarihi bir anlatım da gerçekleştirilecek.